taraf tutmak

taraf tutmak
v. take sides, side

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • taraf tutmak (veya çıkmak veya olmak) — birinden yana olmak, birinin görüş ve düşüncesini desteklemek Benim, daha çok erkeklerin tarafını tutar gibi görünen akıl öğretmelerime hanımlar kızabilir. Ş. Rado …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tarafgîr — (A.) [ ﺮﻴﮕﻓﺮﻃ ] yan tutan, yandaş. ♦ tarafgîrlik etmek yan tutmak, taraf tutmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yan — is. 1) Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı. M. Ş. Esendal 2) Sağ ve solun ortak adı, yön, taraf, cihet Yaşlı garson yanımıza geldi. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Yer 4) Üst 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüz — 1. is. 1) Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. S. F. Abasıyanık 2) Yüzey, satıh Suyun yüzünde. 3) Kesici araçlarda ağız Bıçağın keskin yüzü. 4) Bir kumaşın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”